Olan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Olan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Aralık 2018 Pazar

Öğrencim Olan Kızla Fantastik Sex

Herkese merhabalar. Bu müthiş azdırıcı siteyi epeydir takip ediyorum ve birbirinden güzel ve bir o kadar da fantastik hikayeler okuyorum. Bu varlıklı kaynağa ben de birşeyler katayım ve başımdan geçeni sizlerle paylaşayım istedim. Adım Abdullah, (Öğretmenim), işim gereği Denizli’de yaşıyorum. 26 yaşında, atletik bedenlu (1.74 boy, 72 kilo), bakımlı ve yakışıklı biriyim. Haftasonları Mesleki Açıköğretim Lisesi derslerimiz var. Benim de haftalık 10 saat Cumartesi günleri okulda 11. sınıflara dersim var. Sınıfım pek kalabalık değil. Meslek Lisesi bulunduğu amacıyla yalnızca bir adet kız öğrencim var, o da evli. Adı Seda, 23 yaşında, 1.60 boyunda ama bakımlı, çok güzel ve aynı vakitte da çok seksi birisi. Onu görebilmek amacıyla her haftasonunu iple çekmişimdir.
Seda ile ders dışında pek çok münasebetimiz olmazdı. Ta ki, birinci devre yaptığım sınavlarda onu baştan ayağa süzene kadar. O vakit ilk defa fark etmişti onu inceden süzdüğümü. Hem utanmıştı, hem de hoşuna gitmişti. Teneffüs aralarını haftasonları 20’şer dakika verdiğimizden, herkes çıkıp giderdi okul dışına; ama Seda gitmezdi, otururdu Laboratuvarda. İlk sosyal anlamda konuşmalarımız o vakitlerde başlamıştı. Ona bakınca elim ayağım birbirine dolanıyordu, heyecan yapıyordum. Dersi anlatırken gayet rahatımdır, o da bunun farkına varmış olacak ki, hafif tebessümle bundan sonra yüzüme bakıyordu. “Hayrola, namacıyla gülüyorsun?” diye sorduğumda, “Bu durumunu hiç görmedim, ondan gülüyorum!” dedi. “Aslında yırtık biriyimdir, ama namacıylase senin tam bir afet olmandan kaynaklı bir durum!” dedim, güldü.
Bendeki de çok cesaret işte, neyime güvenip öyle bir laf ettiysem. Neyse bundan sonra gel vakit git vakit, haftasonları ders aralarında bakışmalarımız, konuşmalarımız daha da artmıştı, daha samimi olmuştuk. Bunu hissedebiliyordum. Hissimin hatalı çıkmamasını, Sedanın beni cebinden bir akşam vakitı aradığında anladım. Evde bir müsabaka izlediğini, orda sorulan bir bozukluğun cevabını bilip bilmediğimi sordu, evde tek başına bulunduğunu ve kocasının kahvede bulunduğunu ifade etti. Sorusunu cevapladım. Evde tek sıkıldığından bahsetti ve beni çaya çağırdı. Teklifini kibar bir dille geri çevirdim. O kadar da yürekli biri değilimdir! Haftaiçi Perşembe günü benim öğleden sonra dersim yoktur. O gün öğlen gibi Seda beni aradı. 100 TL borç istedi. Ben de, “Olur.” dedim. Çaya çağırdım. Amacım uzun vakittir yapmaya çalıştığım şeyi yapmaktı. Aynı ortamda daha koyu sohbet etmek ona yakın olmaktı.
Saat 13:30’da kapı çaldı, gittim açtım ve karşımda öğrencim değil de sanki bir afet duruyordu. Konu komşu görmesin diye derhal içeri buyur ettim. Girdi ve gayri ihtiyari buna sarıldım, kokladım ve öpbütün. “Beni görmeyeli topu topu 5 gün oldu, bu kadar özledin mi?” dedi. Hınzır bir bakışla “Özlemek ne demek canım, gözümde tütüyorsun!” dedim. Teni görkemli kokuyordu sarıldığımda. Çay, pasta vs. hepsi hazırdı. İkramettim. Çaylarımızı yudumlarken birbirimize ateşli bakışlarımızı atıyorduk. “Neden ben?” diye, kızların classic sorusunu sordu. “Nedenini ben de inan bilmiyorum. Ama içimde sana karşı başından beri kafaya çıkamadığım bir duygu seli var!” dedim. Okuldaki konuşmalarından biliyordum zaten, kocasının A-Sosyal, kendi arkadaşlarının, akrabalarının evlerine misafirliğe dahi gitmek istemeyen, mal gibi birisi bulunduğunu ve onunla pek ilgilenmediğini. Evleneli 5 sene olmuştu ve kocası ile bundan sonra resmiyet dışında hiçbir duygusal bağının kalmadığını sık sık tekrarlıyordu. Tekrardan açtım o konuyu ve hervakitki gibi dertliydi.
Konuyu pek de uzatmaya niyetim yoktu ve, “Hervakitki gibi güzelsin, ama bugün bir diğer güzelsin. Bir içim su olmuşsun canım!” dedim. Çok hoşuna gittiği mimiklerinden belli oluyordu. Bu bana daha da cesaret veriyordu ve iyice yanına sokuldum. Saçlarıyla oynuyordum, saçlarını topladım. Kafasını kaldırdım ve bana doğru bakmasını ifade ettim. Göz göze gelmiştik bundan sonra. O ateşli dudaklarına yapışıverdim. O denli sıcak dudakları vardı ki, beni somururken dudaklarım resmen alev alev yanıyordu. Kaldırıp benim odaya götürdüm orada yatağıma uzandık ve öpüşmeye orada devam ettik. Yaklaşık 10 dakika öpüştük, elleştik, seviştik. Yalaşırken bir yandan o benim üsbütünü, ben de onunkini soyuyordum. Bir tek altımda boxerım kalmıştı. Önce benim boxerı, sonrasında da onun dantelli külodunu çıkardım. Artık ten cilde değiyordu. Sikim Şahap füzesi gibi olmuştu resmen!
Dudaklarını somurduktan sonra, boynunu, omzunu ve o hayranlıkla ellediğim, ara sıra da ısırdığım göğüslerini yaladım bitirdim. Göbeğinden, klitorisine, oradan da o güzelim amcığına indim. Zaten ıslanan bal kutusunu, hem samimi hem de dıştan, dil darbeleriyle iyice ıslattım. Seda iyice gevşemişti ve bundan sonra kıvama gelmişti. Bir ten ama bu kadar beyaz olabilir. Bir beden ama bu kadar bakımlı olabilir. O kadar am siktim, bu türsini aslında de görmedim. Bacakları sütun gibi, göğüsler beş senedir evli olan birine göre dip diri diyebilirim. Kalçalarını da söylemeden geçemeyeceğim. Onlar da Latin güzellerin kalçalarını aratmaz. Belli ki, dün bütün bedenine ağdasını yapmış, sonra da hocasına gelmiş! Ayak bileklerine kadar öpbütün, yaladım. Sonra da 69 pozisyonuna geçtik.
Yarrağımı öyle bir yalıyordu ki benim ufak oruspum, bu işin ehli bulunduğu her halinden belliydi. Tabi o arada ben de boş durmuyordum. Ufak dil darbeleriyle o güzelim kuyudan birkaç kez oldukça su çıkarttım. Teninin her santimetrekaresi şaşırtıcı kokuyordu. Bu koku ve ağzında benim yarrağı emişi bundan sonra kaçınılmaz sonu getirdi. Öyle kuvvetli boşaldım ki ağzına, eminim döllerim bademciğine kadar ulaşmıştır. Daha sonradan onları peçeteye tükürdükten sonra, gidip bir bardak su içip yeniden geldi yanıma. 5-10 dakika tekrar seviştik. Eee tabi öyle bir afet varken benim sikim hiç iner mi? Bana, “Sen nasıl bir Playboysun! Ağzımı doldurdun, ama bakıyorum da halen kazık gibi!” dedi. “Ben öyle basit basit tükenmem, yanımda sen varken!” dedim. Ben sırtüstü uzanırken gelip benim matkabın üzerine oturdu. Önce yavaştan inip kalktı, sonra da üsbütüne çektim kendisini. Kalçalarından kavrayıp alttan inip kalktım, amına sert gidiş gelişler yapıyordum. Üsbütünde inim inim inlemeye başladı resmen. “Aşkım benim, biradetm, sik beni, içime boşal!” diye haykırıyordu.
Ben de daha çok dayanamayıp amacıylae oluk oluk akıttım menilerimi. Hareketsiz birkaç dakika altlı üstlü kaldık öylece. Sohbet ettik ve seksten ilk defa bu denli tad aldığını ifade etti ve bunu her hafta tekrarlamak istediğini kulağıma fısıldadı. Doğal olarak çok hoşuma gitmişti beğenilmek ve bu kadar güzel ve alımlı hem de genç birini sikmek. Banyoya girdik birlikte banyo yaptık. Tam çıkmak üzereydik ki, fikrimi değiştirdim ve o iç çamaşırını giymek üzereyken arkadan sarıldım sıkıca. Onu yeniden yalamaya başladım. Kulaklarını, ensesini, sırtını, aşağılara inip o mükemmel kalçalarını hepsini yaladım, dilimle ıslattım. Tekrar ayağa kalktım, bir ayağını elimle kaldırıp duvara yasladım. Bir yandan deli gibi öpüşürken bir yandan da benim Süper Mario’yu yeniden Seda’nın bal kutusuna soktum…
Benim Süper Mario tekrar büyümüştü! Aman Tanrım! Yok bu tür bir adrenalin. Ayakta pompaladıkça Sedacığımın gözleri de yavaş yavaş kayıyordu ve zevkten boşaldığı aşikardı. O boşaldıkça amının çevresi ve sikim kayganlaştığı amacıyla gitgellerim daha da hızlanıyordu. 3. ve son volkanik patlamamı büyük bir hazla gerçekleştirdim. O an herhalde dünyanın en mutlu ve en rahat erkeği bendim. Kendimi kuş gibi hafif hissediyordum. Yorulmuştum belki ama, tatlı bir yorgunluktu benimkisi.
Seda bundan sonra her Perşembe bana geliyor ve her seferinde değişik fantaziler yaşıyoruz. O da ağzının keyfini biliyor, ben de. İkimiz de çok memnunuz halimizden. Seda ile gelecekte deneyeceğimiz değişik fantazilerimizi tekrar sizinle paylaşmak isterim!
play store indir